gönül hoşluğu — благоду́шное состоя́ние; состоя́ние души́
bir hoşluk — что́-то нела́дное, что́-то непоня́тное (о состоянии, положении)
bir hoşluğum var — мне что́-то не по себе́
onun bugün bir hoşluğu var — с ним сего́дня твори́тся что́-то нела́дное
Türkçe-rusça sözlük. 2013.
hoşluk — is., ğu Hoş olma durumu, letafet Birleşik Sözler bir hoşluk gönül hoşluğu … Çağatay Osmanlı Sözlük
bir hoşluk — is., ğu Her zaman görülmeyen, iyiye yorulmaz durum Onun bugün bir hoşluğu var. Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller bir hoşluğu olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
revnak vermek — hoşluk, güzellik, renklilik katmak Sefiremizin tiyatrosever oluşu konuşmalara daha da revnak verdi. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
LETAFET — Hoşluk, lâtiflik. * Cisimden alâkayı kesip bir nevi nurâniyet kesbetmek. * Güzellik, nezaket, yumuşaklık, hafiflik … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
koketri — is., Fr. coquetterie 1) Beğenilme merakı Elbiseyi, öyle bir hüner ve koketri ile tutardı ki en usta terzinin makasından çıkmış mantodan daha zarif olurdu. R. H. Karay 2) Şıklık, hoşluk … Çağatay Osmanlı Sözlük
küşat — is., dı, esk., Far. guşād 1) Açma, açılış 2) Tavlada bir çeşit oyun 3) mec. Güzellik, hoşluk … Çağatay Osmanlı Sözlük
letafet — is., Ar. leṭāfet 1) Güzellik, hoşluk Evet bu kadının tebessümünde başka letafet var... A. Rasim 2) Yumuşaklık, incelik Bu ne letafet, bu ne güzellik ya Rabbi, diye mırıldandı. Ö. Seyfettin … Çağatay Osmanlı Sözlük
tatlılık — is., ğı 1) Tatlı olma durumu 2) mec. Sevimlilik, hoşluk, şirinlik Kaba bir tatlılığı vardı konuşurken. Y. Z. Ortaç … Çağatay Osmanlı Sözlük
içini ısıtmak — hoş, güzel bir şey hoşluk duygusu yaratmak, coşku vermek … Çağatay Osmanlı Sözlük
letâfet — (A.) [ ﺖﻓﺎﻄﻝ ] 1. hoşluk. 2. yumuşaklık. 3. güzellik … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
HERKELE — İncelik, nezafet, hoşluk, letâfet. * İnce, zarif, lâtif, ho … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
